Çeşitliliğe sahip bir iş gücü, yenilikçi bir iş gücüdür
Cinsiyet çeşitliliğinden kültüre, yaşa ve ırka kadar çeşitliliğin yaratıcılığı ve yeniliği teşvik ettiği günümüz iş dünyasını en çok gündeminde olan konular arasında gösterilebilir. Bugün küresel ölçekte faaliyet gösteren tüm şirketlerin ajandasında çeşitlilik içeren ve kapsayıcı bir çalışma ortamına öncelik vermek ve bundan yararlanmayı amaçlamak yer alıyor. Erkekler ve kadınlar, iş yaklaşımlarını şekillendiren farklı deneyimlere ve geçmişlere sahiptir. Bu özelliklerimiz ile birbirimize meydan okumak ve farklı düşünen insanlarla iş birliği yapmak, yaratıcılığı besleyebilir ve kuruluşları ileriye taşıyan yenilikçi fikirleri teşvik edebilir.
Kadınlar, iş liderliği için gereken sosyal becerilerde mükemmel
Teknik beceri ve bilgi, kariyer başarısı için ne kadar vazgeçilmez ise CEO'larda aranan bir diğer önemli özellik de sosyal becerilerinin güçlü olmasıdır. Etkili iletişim, empati ve kişisel farkındalık gibi özelliklerin ölçülmesi zor olsa da, oldukça değerlidirler ve sonuçta iş sonuçlarından insani ilişkilere kadar gerçek bir fark yaratabilirler. Harvard Business Review Nisan 2015 tarihli sayısında Karakter Getirisini Ölçme (1) adlı araştırma sonuçlarını paylaştı. Son zamanlarda yapılan araştırmalar, karakterin gücü ile iş performansı arasında bir bağlantı kurmuştur; şefkat ve dürüstlük gibi özelliklerde üst sıralarda yer alan CEO'lar aynı zamanda iki yıllık bir süre içinde %9,35'lik bir varlık getirisi elde etmektedir.
Yumuşak beceriler ve duygusal zeka, iş dünyasındaki kadınlar için önemli bir rekabet avantajı sağlayabileceği öne sürülmektedir. Küresel danışmanlık firması Hay Group tarafından 2016 yılında yayınlanan bir araştırma (2), kadınların 12 temel duygusal zeka yeterliliğinin 11'inde erkeklerden daha iyi performans gösterdiğini ortaya koydu. Bu yeterlilikler, işyerinde etkili liderlik için gerekli olan tüm temel beceriler olan duygusal öz-farkındalık, empati, çatışma yönetimi, uyum sağlama ve ekip çalışmasını içeriyordu.
Kadınlar muazzam bir ekonomik gücü temsil ediyor ve önemli tüketici içgörüleri sunuyor
Eylül 2009 tarihli Harvard Business Review yayınında yer alan Kadın Ekonomisi (3) adlı makalede yer alan bilgiye göre kadınların her yıl tüketici harcamalarına 20 trilyon doları aşan bir katkı sağladığı tahmin ediliyor ve bu da Çin ve Hindistan'ın toplamından daha büyük bir büyüme pazarı anlamına geliyor. Kadınlar ayrıca tüketici satın alımlarının %85'ini oluşturuyor.
Buna rağmen, reklam sektöründeki kreatif direktörlerin yalnızca %11'i kadın; bu oran 2008'de yalnızca %3'tü. Boston Consulting Group, “kadın ekonomisi” üzerine kapsamlı bir araştırma yaptığında, kadınların pazar tarafından yeterince değer görmediğini ve yeterince hizmet görmediğini düşünmeleri şaşırtıcı değildir. Kadın tüketicinin gücü göz önünde bulundurulduğunda, kadınların bu fırsattan yararlanmak ve değerli tüketici içgörülerini masaya getirmek için en iyi konumda oldukları açıktır.
Hem erkeklerin hem de kadınların sunduğu içgörülerden yararlanmak, ürün ve hizmetleri daha pazarlanabilir ve bir işletmeyi daha karlı hale getirebilir. Aslında, McKinsey tarafından yapılan son araştırmalar (4), cinsiyet çeşitliliğine sahip işletmelerin finansal olarak sektör medyanının üzerinde performans gösterme olasılığının %15 daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Kaynaklar:
(1) https://hbr.org/2015/04/measuring-the-return-on-character
(2) https://www.kornferry.com/about-us//press/new-research-shows-women-are-better-at-using-soft-skills-crucial-for-effective-leadership/
(3) https://hbr.org/2009/09/the-female-economy
(4) https://www.mckinsey.com/capabilities/people-and-organizational-performance/our-insights/why-diversity-matters