Küresel işgücünde kadınların oranı giderek artıyor. İşçiler, girişimciler ve hizmet sağlayıcılar olarak kadınlar ekonomik ve sosyal ilerlemeye aktif olarak katkıda bulunuyorlar.
Kadınlar ekonomik ve insan hakları açısından çok uzun süre hiçe sayıldı. Erkeklere göre kadınlarda işsizlik oranı daha yüksek ve genellikle kayıt dışı sektörde daha az güvenli konumlardalar. Yüksek gelirli ülkelerin çoğunda erkek meslektaşlarından daha fazla yarı zamanlı resmi işlerde çalışıyorlar; işyeri dışında, dünya çapında ücretsiz ev işlerinin daha büyük bir bölümünü üstleniyorlar; erkeklerle aynı görevler için daha düşük üretkenlik seviyelerine sahipler ve daha az ücret alıyorlar.
İstikrarsız gıda fiyatları, enerji krizi ve uluslararası tarımsal ihracat gibi diğer sorunların yanı sıra finansal ve ekonomik gerileme, kırsal ve kentsel alanlardaki kadın işçiler üzerinde güçlü bir etkiye sahip. Kadınlar, her düzeyde alınan ekonomik kararları etkilemek için erkeklerle eşit şansa sahip olmalı. Ayrıca, bu kararlar hem müdahale planları oluştururken hem de etkilerini değerlendirirken toplumsal cinsiyet perspektifini dikkate almalıdır.
Kadınları ekonomik olarak güçlendirmek ve çözümlerin merkezine yerleştirmek ahlaki bir zorunluluktur. Son dönemde yürütülen araştırmalar, kadınların ekonomiye katılımının artırılmasının ulusal ekonomileri iyileştirdiğini, hanehalkı üretkenliğini ve yaşam standartlarını artırdığını, uzun vadeli olumlu etkilerle çocukların refahını artırdığını ve kadınların eylemliliğini ve genel olarak güçlendirilmesini artırabileceğini göstermiştir.
Kadınların İş Dünyasına Kazandırılması Artık Vazgeçilmez
Bunun ışığında, istihdamı artırmak, insana yakışır işi teşvik etmek ve kadınları ekonomik olarak güçlendirmek için aşağıdaki önlemler alınabilir.
1. Ekonomik büyüme stratejilerinin ve bunları destekleyen makroekonomik politikaların sonuçlarını belirlemek; özellikle mali ve ekonomik krizi ele alan, cinsiyete dayalı bir etki değerlendirmesi yapmak
2. Kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesine ilişkin cinsiyete göre ayrıştırılmış verilerin ve toplumsal cinsiyet istatistiklerinin geliştirilmesi ve kullanımının iyileştirilmesi; istihdam, çalışma ve girişimcilik dahil olmak üzere toplumsal cinsiyet eşitliği konularını ve kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesini tam olarak yansıtmak için hanehalkı anketleri, işgücü anketleri, zaman kullanım anketleri gibi veri toplama araçlarını güçlendirmek.
3. Özellikle kayıt dışı sektörde daha fazla iş yaratmak ve kadınlar için insana yakışır işler sağlamak için politikalar ve programlar geliştirmek.
4. Kadınların liderliğini kamu ve kurumsal ekonomik karar alma mekanizmalarının yanı sıra işveren ve işçi örgütlerine dahil etmek.
5. Hem ücretli hem de ücretsiz bakım işlerinde kadın ve erkekler arasında eşitliği ve ortak sorumluluğu teşvik etmek.
6. Özellikle iş dünyasında cinsiyet eşitliğine ve kadının ekonomik olarak güçlendirilmesine yeterli yatırımları yapılması, uygun revizyonların yapılarak politika ve programların izlenmesi.
Kadının Ekonomiye Kazandırılmasının Somut Yararları
• Kadınların ücretli istihdam oranları erkeklerle aynı düzeye çıkarılsaydı, GSYİH ABD'de %9, Avrupa’da %13 ve Japonya'da %16 artacaktı. Buna karşılık, ESCAP raporu, kadınlar için iş fırsatlarını kısıtlamanın, kadınların %45'inin işgücü piyasasının dışında kaldığı Asya-Pasifik bölgesine yılda 42-46 milyar ABD dolarına kadar mal olduğunu ortaya koydu
• Çeşitli ülkelerden elde edilen veriler, kadınlar tarafından kontrol edilen hane gelirinin payının çocukların yararına harcandığını gösteriyor.
• Gana'da kadınların sahip olduğu varlıkların ve arazinin payı, daha yüksek gıda harcamaları ile olumlu bir şekilde ilişkilidir.
• Çin'de, yetişkin kadın gelirinin ortalama hane gelirinin %10'u kadar artırılması, hayatta kalan kızların oranını bir yüzde puanı artırırken hem erkek hem de kızlar için okullaşma yıllarını artırıyor.
• Brezilya ve Meksika'da kadınlara yönelik nakit transferleri, özellikle kız çocukları olmak üzere çocuklar için daha yüksek beslenme ve eğitim seviyeleri, çocuk işçiliğinde azalma ve genç kadınlar için daha iyi istihdam ile sonuçlanmıştır.
• Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), kadın çiftçilerin üretken kaynaklara erkek çiftçilerle aynı erişime sahip olmaları halinde, çiftliklerindeki verimi %20 ila %30 oranında artırabileceklerini ve gelişmekte olan ülkelerde toplam tarımsal üretimi yılda %2,5 ila %4 artırabileceğini tahmin etmektedir. Böylece kadınlar hem gıda güvenliğine hem de ekonomik büyümeye katkıda bulunuyor
Kadın Girişimciliği Hızlandırıcısı (WEA), altı Birleşmiş Milletler kuruluşunu bir araya getiren çok paydaşlı bir ortaklıktır: Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Uluslararası Ticaret Merkezi (ITC) Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU), BM Kalkınma Programı (UNDP), BM Küresel İlkeler Sözleşmesi ( UNGC), UN Women ve Mary Kay, dünya çapında kadın girişimciler için elverişli bir ekosistem oluşturarak Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine (SDG'ler) ulaşmada kadın girişimciliğinin kalkınma etkisini en üst düzeye çıkarmak için çalışıyor.
WEA, 2030 yılına kadar 5 milyon kadın girişimciyi güçlendirmeyi taahhüt etti ve Yıldız Holding bu programın ECA bölgesinde stratejik ortağı oldu.
WEA, kadın girişimcilerin potansiyelinden yararlanmak için benzersiz büyüklükte bir çoklu ortaklığın dönüştürücü gücünü örneklemektedir. Yıldız Holding, sahip olduğu kapsayıcılık ve çeşitlilik değerlerine uygun olarak, özellikle fırsat eşitliğinin sağlanması konusunda birçok önemli adım atmaya devam ediyor. Yıldız Holding Kadın Platformu önderliğindeki bu girişimleri küresel boyuta taşımayı hedefleyen Holding, son olarak dünyanın dört bir yanındaki kadın girişimcilere olanak sağlayan bir ekosistem oluşturmayı amaçlayan çok paydaşlı bir ortaklık olan “Kadın Girişimciliği Hızlandırıcı (WEA)” girişimine ortak oldu.
Kaynak: https://www.unwomen.org/en/digital-library/publications/2012/8/decent-work-and-women-s-economic-empowerment-good-policy-and-practice